Circle Economy tarafından, döngüsel ekonomideki ilerlemenin küresel bir değerlendirmesi niteliğindeki Döngüsellik Boşluk Raporu 2021 yayımlandı. Bu seneki rapor, döngüsel ekonominin iklim değişikliğiyle olan bağlantısının ve bu konuda sahip olduğu dönüşümsel gücün altını çiziyor.
Rapor, mevcut doğrusal ekonominin gezegeni 3-6 derecelik bir sıcaklık artışına doğru götürdüğünü ve bu durumun sel, kuraklık ve orman yangınları, kıtlık gibi aşırı iklim koşullarının daha yoğun yaşanmasına neden olacağını belirtiyor. Araştırmalar ise iklim kriziyle mücadele için ulusların mevcut iklim taahhütlerinden çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Rapor, döngüsel ekonominin iklim hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunabileceğinin ve küresel sıcaklık artışını 2 derecenin çok altında tutabileceğinin altını çiziyor. Rapora göre, döngüsel bir ekonomi, günümüzün küresel ekonomisi için gerekli olan, mevcut politikaların ve ulusal iklim taahhütlerinin çok ötesinde, sistematik bir dönüşümün yolunu açabilir.
Raporun bulguları, en kötü iklim senaryosundan kaçınmak için küresel döngüselliğin % 8.6'dan% 17'ye neredeyse iki katına çıkması gerektiğini gösteriyor. Bu yıl için veri bulunmaması nedeniyle döngüsellik açığı güncellenemese de, 2020'de% 9,1'den% 8,6'ya düşen metrik, lineer uygulama ve süreçlerin devam eden hakimiyeti ile dünyanın daha az döngüsel hale geldiğini açıkça gösteriyor. Raporda yılda 100 milyar ton malzeme tüketildiği ve dünyanın sanayi öncesi dönemlere göre 1 derece daha sıcak olduğu da belirtiliyor.
Ekonomide malzeme akışının haritalandığı raporda, sera gazı emisyonlarının %70 oranındaki büyük bir çoğunluğunun malzeme işleme ve kullanımla ilişkili olduğu görülüyor. Bu durum, emisyonların azaltımı için enerji politikalarının tek başına yeterli olmayacağını ve döngüsel ekonominin kritik rolünün yadsınamaz olduğunu kanıtlar nitelikte. Rapor, döngüsel ekonominin küresel sera gazı emisyonlarını% 39 ve hammadde kullanımını% 28 azaltarak aynı veya daha iyi çıktıları sağlama gücüne sahip olduğunu belirtiyor.
Türkiye'nin bu profil altında değerlendirilebileceği “Gelişen” ülkelerin tüketim açısından küresel emisyonların %47'sinden ve küresel kaynak çıkarımının %51'inden sorumlu olduğu belirtiliyor. Rapor, bu profildeki ülkelerin döngüselliği için 4 temel geçiş alanına odaklanıyor. Bunlar; sürdürülebilir tarıma öncelik vermek, kaynak verimli ve düşük karbonlu inşaat malzemelerini yaygınlaştırmak, yenilenebilir kaynaklarla artan enerji ihtiyacını karşılamak ve inşaat ve yıkım atıkları dahil olmak üzere verimli malzeme döngüsü için altyapı oluşturmak.