Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve DCube Döngüsel Ekonomi Kooperatifi (DCube) iş birliği ile 1 – 5 Mart 2021 tarihlerinde Türkiye’nin ilk Döngüsel Ekonomi Haftası düzenlendi. Hafta boyunca, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, Yeşil Mutabakat, Sınırda Karbon Düzenlemesi, Döngüsel Ekonomi Çözümleri, Sektörel Yaklaşımlar, Döngüsel İnovasyonlar, Döngüsel Ekonomi Finansmanı gibi konular Türkiye'den ve yabancı uzmanlar ve iş dünyası temsilcilerinin bakış açıları ile değerlendirildi.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye)’nin, Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve DCube Döngüsel Ekonomi Kooperatifi (DCube) ile geliştirilen iş birliği çerçevesinde, farklı disiplinlerin ve sektörlerin bakış açıları ve deneyimleriyle Türkiye’de Döngüsel Ekonomi konusunun yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla Türkiye’nin ilk “Döngüsel Ekonomi Haftası “ gerçekleşti.
Etkinlikte, “Türkiye'de Düşük Karbonlu ve Döngüsel Bir Ekonomik Toparlanma İçin İş Birliği Çağrısı” relansmanı SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ve EBRD Türkiye Başkan Vekili Hande Islak tarafından yapıldı.
Oldukça yoğun ilgi gören bu etkinlik, Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu paydaşları, üyeleri ve destekçileri de dahil olmak üzere çok sayıda konuşmacıyı ağırladı. Hafta boyunca, sektörel kuruluşların, özel sektörlerin, kamu sektörü temsilcilerinin, uzmanların ve diğer yetkililerin deneyimlerinin ve görüşlerinin paylaşıldığı 30 farklı oturum düzenlendi.
Döngüsel Ekonomi Haftası’nın ilk günkü oturumunun açılış konuşmasını Hedefler İçin İş Dünyası Platformu Başkanı Ümit Boyner yaptı. Ümit Boyner konuşmasında, “Yeşil Mutabakat Avrupa'nın yeni büyüme stratejisi haline çoktan geldi, pandemi bu süreci de hızlandırdı. Bu yeni yaklaşım Türkiye’yi de etkilemeye, iş dünyasının ve ihracatın yeni kurallarını ortaya koymaya başlıyor. Döngüsel ekonomi, üretim sisteminde oluşan her atığın tekrar değerlendirilmesi ve bu sayede ham madde maliyetinin en aza indirildiği, çevresel faydanın ise maksimumda tutulduğu, yeni bir üretim modeli. Dünya kritik bir dönemden geçiyor. Bu dönemde iş dünyası olarak ezberleri bozacak, sıra dışı ve geçmişte hayal etmesi güç olan yeni çözümleri ve yöntemleri de hep birlikte bulma ve hayata geçirme sorumluluğu taşıyoruz” dedi.
Açılış konuşmalarının devamında ise Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, AB'nin 2050'de karbon nötr bir kıta olma hedefi doğrultusunda, AB ile dış ticarette yakın ekonomik ilişkileri ve rekabet gücünü sürdürmek için Döngüsel Ekonomi’nin Bakanlık için en öncelikli konulardan biri haline geldiğini belirtti.
“Yeşil ve döngüsel ekonomi modeli kapsamında AB’nin “sürdürülebilir ürün” kavramını önceliklendiren bir yaklaşımı ortaya koyduğunu görüyoruz. AB’nin döngüsel ekonomiye geçiş kapsamındaki uygulamalarını yakından izlemek sadece ihracatımızda AB’nin belirleyeceği kuralları/standartları karşılamak için değil, aynı zamanda Gümrük Birliği ilişkimiz dolayısıyla AB’nin teknik mevzuatına uyum yükümlülüğümüzün bir gereği olarak da karşımıza çıkacak.
Zira zamanlıca adaptasyon sağlayamadığımız her düzenleme, ileride karşımıza ticarette teknik bir engel olarak çıkacak. Bu alanda ülkemizce uyuma yönelik atılacak adımlar, AB başta olmak üzere dünyada gerçekleşen dönüşüm neticesinde ürünlerin çevresel anlamda karşılaması gereken standartların ve kriterlerin yerine getirilebilmesi ve ticarette rekabetçiliğimizin sürdürülebilmesini sağlayacak.”
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ise Al-yap-at’ modelinin kesinlikle sürdürülebilir bir model olmadığını, bu nedenle azaltma, tekrar kullanma, geri dönüştürme pratiklerine geçiş yapılması gerektiğini vurguladı. Herkesin refahını eşit ölçüde artırmaya çalışırken, ekonomik modelin gezegenimizi azalan kaynaklara ve kirliliğe karşı koruması için sürdürülebilir çözümler sunulması gerektiğini de belirtirken Sürdürülebilir kalkınmanın ancak her iki faktörü de gözeten sistemik bir değişimle gerçekleştirilebileceğini ifade etti.
“Döngüsel Ekonomi konsepti dizayn sürecinin atık ve kirlilik yaratmadığı, ürünler ve malzemelerin kullanımda kaldığı, doğal sistem kendini yenilediği ve problemlerin kaynağında yatan nedenlere odaklanan bir ekonomi ortaya koyarak 2030 Gündemine ulaşmayı hızlandırmayı vaat ediyor. Döngüsel Ekonomi, 6. Amaç Temiz Su ve Sanitasyon, 7. Amaç Erişilebilir ve Temiz Enerji, 8. Amaç İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, 11. Amaç Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar, 12. Amaç Sorumlu Üretim ve Tüketim, 13. Amaç İklim Eylemi, 14. Amaç Sudaki Yaşam, 15. Amaç Karasal Yaşam ve 17. Amaç olan Amaçlar için Ortaklıklar olmak üzere birçok Sürdürülebilir Kalkınma Amacına ulaşmayı mümkün kılıyor.”
SKD Türkiye Başkanı Ebru Dildar Edin, konuşmasında daha güçlü iklim politikaları ve yeşil dönüşümde istikrarlı bir ilerleme için adımlar atılması gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye'deki bu döngüsel geçişi hızlandıracak en kapsamlı döngüsel ekonomi projesinin EBRD fon desteği ile SKD Türkiye tarafından yürütüldüğünü ve bu platformun bir yıldan kısa bir sürede yarattığı somut faydaları görmenin ne kadar gurur verici olduğunu belirtti.
“Şu anda 24 farklı sektörden 160 üyesi bulunan Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu sayesinde bugüne kadar yaklaşık 600 bin avroluk bir bütçeyle toplam 30 şirket teknik destek için hibeden faydalandı. Tasarruflar ve gelirler dahil tahmini 750 bin avro değere karşılık gelen 3 bin tonun üzerinde malzemenin geri kazanılması sağlandı. “
Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı’nın öneminin altını çizerek, SKD Türkiye’nin daha dayanıklı bir ekonomi inşa etmek ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için döngüsel ekonomiyi yol gösterici model olarak benimseme çabalarında Türkiye’deki özel ve kamu sektörlerini desteklemeye kararlı olduğunu belirtti.
Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart Van Bolhuis, Taipei Ekonomi ve Kültür Misyonu Ankara Temsilcisi Yaser Thai-hsiang Cheng ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Çok Taraflı Kalkınma Bankaları Daire Başkanı Bengü Aytekin tarafından konuşmalarda ortak olarak şirketlerin yeşil toparlanmaya yönelik çabalarının hızlandırmasının aciliyetinin altını çizilirken, yapılan bu Çağrı’nın önemi de vurgulandı.
Etkinlik, 1 Mart Pazartesi'den 5 Mart Cuma gününe kadar kamu sektöründen özele çeşitli paydaşların desteğiyle tartışma oturumlarına, sektörel konuşmalara, panel tartışmalarına,ve iyi uygulama örneklerine ev sahipliği yaptı.