Değer zincirinde iş birliği nedir?

https://dspace.library.uu.nl/h...Döngüsel ekonomi, sistemsel düşünmeyi gerektirir: şirketler artık kişisel finansal kazanca değil, tüm sistemi optimize etmeye odaklanmalıdırlar. Bu, şirketlerin içinde ve arasında iş birliğini gerektirir. Bu makale, bu konunun neden bu kadar önemli olduğunu ve bunu sağlamak için neyin gerekli olduğunu kısaca açıklamaktadır. Karşılıklılık, resmi ve gayri resmi güven ve gayret, şirketler arasındaki iş birliği için önemli başarı faktörleridir. Üst yönetimin desteği ve ortaya konan tutarlı bir iş fikri, şirket içinde iş birliğini sağlamak için önemlidir.

İş birliğinin önemi

Şirketler arasında ve içinde iş birliği, döngüsel ekonomi söz konusu olduğunda daha da önemli hale gelir, çünkü aktörler bir yandan birbirlerine bağımlıdırlar, diğer yandan da geliştirilen iş birliğinden daha fazla yararlanabilirler. Bir değer zinciri belli sayıda şirketin katılımıyla kapalı döngü haline getirilirse, bu, şirketlerin ham maddeleri için birbirlerine bağımlı oldukları anlamına gelir. Eğer malzemeler değer zincirindeki belli bir adımda değer kaybederse, tüm zincir zarar görür. Bu nedenle maliyetler, faydalar ve riskler uygun şekilde değerlendirilmelidir. Bir şirket içinde de, ham maddelerin kaynağının ve değerinin izlenebilirliğinin sağlanması için iş birimlerinin birlikte daha iyi çalışmaları gerekir. Buna iyi bir örnek, plastiğin kabulü, işlenmesi ve yeniden satışı konusunda uzmanlaşmış atık işleme şirketi Van Werven’dir. Van Werven müşterilerine plastik tedarik edebilmek istiyorsa, geri dönüşüm için plastiği kendisine tedarik eden şirketlere, örneğin artık akışlı plastik ambalaj üreticisine bağlıdır. Bu artık akışların miktarı veya niteliği uygun değilse, Van Werven de teslimat anlaşmalarını yerine getiremez. Bunu yapabilmek için firmalardaki ham madde akışlarının da güncel tutulması gerekir.

Organizasyonlar arasında iş birliği

Endüstriyel simbiyoz, döngüsel ekonomi çerçevesinde şirketler arasındaki iş birliği fırsatlarını temsil eden bir kavramdır. Endüstriyel simbiyoz, A şirketinin, akışı kendi işlemlerinde kullanabilen B şirketi ile atık akışlarını değiş tokuş ettiği bir ortaklıktır. Gerekli altyapıyı, örneğin fiziksel bir boru hattı döşemek için iyi bir iş birliğine ihtiyaç vardır ama bu bilgi alış verişi sanal bir veritabanı üzerinden de yapılabilir. Bu veritabanlarına bir yerel örnek Türkiye Materials Marketplace’dir. Bu iş birliğinin avantajı, atık akışlarında bir azalma sağlaması ve ek bir gelir kaynağı yaratmasıdır. Endüstriyel simbiyozun bir başka başarılı örneği ise, Danimarka'daki Kalundborg endüstriyel eko-parktır. Bu endüstriyel parktaki birçok malzeme alışverişinin başarısı, çeşitli şirketler arasındaki güven ve açık, esnek iletişimde yatmaktadır (Kraaijenhagen, Van Oppen & Bocken, 2016).

Karşılıklılık

İş birliği ancak tüm tarafların çıkarlarını dikkate alan anlamlı bir taahhüt verilebilirse mümkün olur. Değer zincirindeki çeşitli çıkarlar “halının altına süpürülmemelidir”. Bunun yerine ortaklar, ortaklarının çıkarlarına saygı ve samimiyetle empati kurmalı ve tüm tarafların çıkarlarına uygun çözümler sunmalıdırlar. Bu nedenle karşılıklılık, iş birliği süreçlerinde çok önemli bir kavramdır. Bu, döngüsel değer zincirin ortakları bir bakıma birbirlerine bağımlıysa elde edilebilir (Jordans, 2016). Örneğin, Cofa, Circular Clockworks ile birlikte, kasası eski kaskların ABS plastiklerinden üretilmiş bir saat tasarladı. Bu ortak tasarım, Cofa'yı yeterli sayıda saat satmak için Circular Clockwork'e bağımlı hale getirirken, Circular Clockwork de gerekli plastiğin tedariği için ihtiyaç duyulan kaskları toplaması için Cofa'ya güveniyor. Sonuç olarak, karşılıklı çıkarları örtüştüği için her iki tarafın da taahhütlerini yerine getirmeme ihtimali düşük gözüküyor.

Resmi ve gayri resmi güven

Herhangi bir ortaklıkta, bir ortağın diğer ortakların olası zayıflıklarından faydalanarak fırsatçı davranması ve dolayısıyla ortaklığın başarısız olma olasılığı vardır. Başarısızlık ve fırsatçı davranış riskini en aza indirmek için bazı özel önlemler alınmalıdır. Genel olarak, iki tür güvenceden bahsedilebilir. İlki “sözleşmeler” olarak adlandırılan resmi anlaşmalara dayanırken, ikincisi ise güvene dayanır. Taraflar birbirleriyle iletişim kurduğunda ve geçmiş deneyimlerini paylaştıklarında güven artar, böylece birbirlerini daha iyi tanırlar (Jordans, 2016). Günümüzde, blockchain teknolojisi karmaşık sözleşmeler ve ham maddelerin izlenebilirliği için bir çözüm sunuyor (Casado-Vara et al., 2018).

Şeffaflık

Şeffaflık, açıklık ya da bilgi paylaşımına duyulan istek olarak görülür. Şeffaflık ve bilgi paylaşımı aynı madalyonun iki yüzüdür, ancak küçük bir fark vardır. Aktif bir süreç olan bilgi paylaşımının aksine, şeffaflık kurum kültürüne işlemiş pasif bir bileşen olarak görülebilir. Dolayısıyla şeffaflık bilgi alışverişine izin verir ve döngüsel bir değer zincirinin genel işleyişi için hayati önem taşır. Şeffaflık ve bilgi paylaşımı güven inşa eder çünkü ortakların birbirinden gizleyecek bir şeyleri olmadığını gösterir ve bilgi akışındaki uyumsuzlukları azaltır (Jordans, 2016).

Şirket içi iş birliği

Ortakların dahiliyetine ek olarak, kurum içi destek de gereklidir. İlk olarak, ürün geliştirmede entegre inovasyon için teknik ve mali departmanlar arasında daha fazla iş birliğine ihtiyaç vardır. Böylece, ürün geliştirmede geri ödeme süresinin ve yatırım maliyetlerinin dikkate alınması sağlanır. Sökme ve birleştirmeye uygun yapılan tasarımlarda tasarımcılar, atık işlemeciler ve üreticiler arasındaki iş birliği de önemlidir (Kraaijenhagen, Van Oppen & Bocken, 2016).

Kurum içi destek iki farklı şekilde oluşur: üst yönetimin sürecin başında ve sonrasında gösterdiği kalıcı destek ve kurum içi diğer bölümlerin desteği. Üst yönetimin desteğini almak için fizibilitesi yapılmış iyi bir iş fikri en önemli faktörken kurumun geri kalanının desteğini almak için sonuçları göstermek gerekir (Jordans, 2016).

Şirket içi sürdürülebilir girişimleri artırmanın dokuz yolu, birçok başka yayının yanı sıra Het Groene Brein (2017) tarafından yayınlanan “Breaking Barriers/Engelleri Aşmak” adlı yayınında da açıklanmıştır. Anlatılan yöntemler arasında, yönetimin sonraki aşamalarda projelerin oluşturulmasına dahil edilmesi veya çalışanların eğitimler aracılığıyla inovatif projeler oluşturmak için motive edilmeleri yer alır.