Artık akışlarla nasıl başa çıkılır?

Döngüsel ekonominin temel prensibi, atık ürünlerin değere dönüştürülmesidir. Bunu başarabilmek için, önce artık akışların bir envanteri çıkarılır, mümkün olanlar ortadan kaldırılır ve sonra değer katılır. Bunun için tekil akışlar oluşturmak ve değer zincirindeki diğer paydaşlarla birlikte çalışmak önemlidir.

Artık akışların değerlendirilmesi

Çoğu şirketin köklü atık yönetimi uygulamaları vardır ve mevcut uygulamaları değiştirmek karmaşık, maliyetli ve zaman alıcı olabilir. Atık yönetimi, genel kabul görmüş bir hiyerarşiyi izler ve temel amacı (atık üretimini ortadan kaldıran çözümler aracılığıyla) kaynağı azaltmaktır. Atık oluşumunun önlenemediği durumlarda, geri dönüşüm veya kompostlama en iyi ikinci stratejidir. Bunu enerji geri kazanımı takip eder. İmha, atıkların işlenmesi için en az tercih edilen seçenektir, çünkü malzemelerin başka bir akışta tekrar kullanılmasını imkansız hale getirir.

Bu yaklaşım, çevresel zararı en aza indirmek için önemlidir, ancak Romero-Hernández ve Romero’nun araştırması (2018), en iyi atık yönetimi girişimlerinin bu yapıyı benimsemekle kalmayıp, aynı zamanda şirkete değer yaratacak şekilde de kullandıklarını göstermiştir. Bu durum, yani atık ürünün değere dönüştürülmesi, döngüsel ekonominin temel ilkesidir. En iyi atık yönetimi girişimlerinde üç ana tema bulunur: (a) envanter, (b) elimine etme ve (c) satış. Aşağıdaki metin ve örneklerde de gösterildiği gibi, bu genellikle tekil, saf malzeme akışlarının oluşturulmasını ve değer zincirin diğer paydaşlarının iş birliğini gerektirir.

Envanter

Üretim sürecindeki önemli unsurlardan biri, bir ürünün yaşam döngüsü analizini (LCA) yapmaktır. LCA'nın sonuçları daha sonra tasarım sürecini etkileyebilir. Unilever, çevresel etki ve maliyetleri azaltmak için LCA kullanan şirketler açısından bir iyi örnek olabilir. Satın alınan domateslerin LCA'sını yaparak, CO2 emisyonları ve üretiminin değişkenliğini ayrıntılı olarak haritaladı ve böylece satın almalarını daha etkili hale getirdi (Clavreul, Butnar, Rubio & King, 2017).

Elimine Etmek

Döngüsel ekonomi prensiplerini uygulayarak, şirketler süreçlerini sadeleştirebilir ve kullanılan ham madde hacmini en aza indirerek karını maksimize edecek fırsatlar yaratabilir. Ayakkabı kutularının Walmart tarafından yeniden kullanılması buna örnek olabilir. Kutular ve ürün ambalajı tüketim mallarının vazgeçilmezidir ve genellikle atılmadan önce sadece bir veya iki kez kullanılırlar. Bu malzemelerin genellikle geçici bir işlevi vardır ve büyük miktarda atık üretirler. Örneğin, Walmart ayakkabılarının bir kısmını ayrı kutularda değil, ayrı ayrı ürünler olarak satar. Geçmişte, bu ayakkabılar stoklar yenileceği zaman dağıtım merkezlerinden mağazalara büyük karton kutularda taşınıyordu. Kutuları daha güçlü hale getirmek için Walmart tasarımını yeniledi ve böylece gönderilerde çok kullanımlı hale geldiler. Bu basit ayarlamalar Walmart’ın kağıt tüketimini % 43 ve maliyetlerini de % 28 azalttı (Walmart, 2017).

Satış

Doğal kaynaklar azalıp, ham madde talebi arttıkça şirketler, atıklarını yeni gelir akışlarına dönüştüren alıcılar bulabilirler. Royal FloraHolland’ın açık artırmalardaki satılmamış çiçekleri gibi. Her yıl 12 milyar çiçek ve bitki açık artırmada işlem görüyor. Bu etkinlik sırasında satılmamış çiçekler ve bitkilerin yanı sıra karton, plastik, folyo ve yeşil atıklar gibi büyük atık akışları da üretiliyor. Daha önceleri, atıklar toplanıp ayrıştırılmadan yakılıyordu. Şu anda, kartonlar, plastikler, folyolar, bitkiler ve çiçekler tekil akışlar olarak ayrı ayrı işleniyor. Satılmamış çiçekler ayrı ayrı işlendiğinden bunlardan doğal pigmentler (boyalar) elde edilebiliyor. Kozmetik endüstrisi gibi farklı pazarlardan, sentetik boyalar yerine doğal boyalara yönelik artan bir talep görülüyor. Böylece, bir maliyet kalemi gelir modeli haline gelebiliyor (Milgro, 2019).